Kurban Bayramı ve Sağlık
16 Ağustos 2018

İslam dininin önemli vecibelerinden birisi olan kurban ibadetinin insana ve çevreye zararı olmadan eda etmek için dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Kurban kesiminin gerekli dini hükümlere uygun sağlık ve çevre şartlarına bağlı kalarak ortam koşullarının hijyenik hale getirilmesi, başta hayvanlardan insanlara geçen (zoonotik) hastalıklar olmak üzere, sağlık, çevre sağlığı, temizlik, etin işlenmesi, pişirilmesi, tüketilmesi, sakatatlarını çöpe atılmaması, sokak hayvanlarına verilmemesi, gibi konularda halkımızın bilgilendirilmesi çevre ve toplum sağlığının korunması açısından önem arz etmektedir.

Kurban satış yerlerinin, kurbanlık naklinin, kurban kesim yerlerinin ve kesim sonrası etin işlenmesi esnasında gerekli hijyen, güvenlik ve asgari teknik şartlara uyulması gerekmektedir. Ayrıca hayvanların kesilmesi, yüzülmesi, karkasın parçalanması, etin nakli, muhafazası, pişirilmesi ve tüketime sunulması aşamalarında kişisel temizlik kuralları ihmal edilmemelidir.

Hayvanlardan insanlara bulaşan ve halk sağlığı yönünden çok büyük önem taşıyan bakteriyel, viral, paraziter ve fungal (zoonotik) hastalıklar mevcuttur. Bu hastalıklardan bazıları: tüberküloz, bruselloz, şarbon, kuduz, kist hidatik, deli dana hastalığı, trişinelloz ve Qhummasıdır.  

Bu nedenle, hastalık yapan ve bozulmaya neden olan mikroorganizmaların ete bulaşmasının önlenmesi, ette mevcut mikroorganizma sayısını azaltmak veya kabul edilebilir bir seviyeye indirmek, mikroorganizmaların üremelerini ve toksin salgılamalarını engellemek için kesim, yüzme ve parçalama işlemlerinin serin yerlerde yapılması gerekir. Çevre sağlığı yönünden de kesimi takiben ortaya çıkan kan, mide ve bağırsak içeriğinin gelişi güzel bir şekilde etrafa atılmaması ve akarsulara dökülmemesi gerekmektedir. Ayrıca kesimi takiben ortaya çıkan içeriklerin ve hastalık taşıyan diğer iç organların (karaciğer ve akciğer gibi) köpek ve kedilere verilmemesi gerekir. Bu organlar usulüne uygun bir şekilde imha edilmeli veya derin çukurlara gömülmelidir. Çünkü bu organlar insanların başta karaciğeri olmak üzere, akciğer, beyin gibi organlarına yerleşerek bugün için ilaçla tedavisi mümkün olmayan cerrahi müdahaleyi gerektiren kist hidatik hastalığının yayılmasına yol açmaktadır.

1111.jpg

Kist hidatik hastalığına köpek, kedi, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanların ince bağırsaklarında yaşayan parazitin larvaları sebep olur. Koyun, keçi, sığır, domuz ve develerin kistli iç organlarının et yiyen hayvanlara yedirilmesi ile kist içinde bulunan parazitler bu hayvanların bağırsağına yerleşir. Hastalık insanlara,  paraziti taşıyan köpek, kedi, çakal, tilki, kurt gibi hayvanların dışkısı ile bulaşır. Dışkı ile etrafa yayılan parazitin yumurtaları ile kirlenmiş meyve ve sebzelerin çiğ tüketilmesi, kirlenmiş suların içilmesi, rüzgâr ile uçuşan yumurtaların solunum yoluyla alınması ve paraziti taşıyan köpekler sevildikten sonra ellerin iyice yıkanmaması başlıca bulaşma nedenleridir.

Köpekler parazit yumurtalarını burunlarına ve tüylerine bulaştırabilirler. Köpeklerin okşanması ve sevilmesi sırasında parazit yumurtaları ellere bulaşabilir. Bu şekilde kirlenen ellerin yıkanmadan ağıza götürülmesi ile parazitin yumurtası alınır. Bu nedenle, özellikle çocukların sokak köpekleri ile oynamalarına izin verilmemeli, temas halinde ellerini bol su ve sabunla yıkaması sağlanmalıdır. Kişisel temizlik kurallarına dikkat edilmeli, içme ve kullanma suları temiz olmalı, çiğ yenen sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkandıktan sonra tüketilmelidir. Sahipli köpek ve kediler, muhakkak parazit yönünden tedavi ettirilmeli ve sahiplerince gezdirilirken etrafa dışkılamaları halinde mümkünse dışkı uygun bir şekilde toplanıp bertaraf edilmelidir.


33.jpg

Etler ızgarada pişirilirken, etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak ve "kömürleşme" sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır. Yüksek ateş yüzeydeki proteinleri birdenbire katılaştırır ve ısı etin iç kısmına ulaşamaz. Bu nedenle etlerin iç sıcaklığı en az 75 ºC olmalıdır. Çok yüksek ısı, etin dış yüzeyinin yanmasına ve su kaybının fazla olmasına yol açarak besin öğesi kaybını artırır. Etler kesinlikle çiğ veya az pişmiş olarak tüketilmemeli, bazı zoonoz hastalıkların çiğ veya az pişmiş etlerin yenmesiyle bulaştığı unutulmamalıdır. 

Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur.

Dr.Öner NERGİZ

 İl Sağlık Müdürü